9626,56%-1,01
35,18% 0,02
36,62% -0,24
2955,85% -0,41
4814,09% -0,29
Amedspor, 3 Kasım'da Erzurum'da oynayacakları maça taraftar yasağı getirilmesi kararına karşı mahkemeye başvurdu.
Amedspor, Erzurum Valiliği İl Spor Güvenlik Kurulu'nun, Ekim Ayı Olağanüstü İl Spor Güvenlik Kurulu toplantısında, 3 Ekim'de oynanacak Erzurumspor - Amedspor, maçında "Amedspor'a taraftar yasağı" getirmesi kararını yargıya taşıdı. Amedspor, İl Spor Güvenlik Kurulu'nun "Yüksek riskli seyirci grubu" iddiasıyla aldığı kararın yürütülmesinin durdurulması ve iptali istemiyle, Erzurum İdare Mahkemesi'ne başvurdu.
Taraftarlarının neden "yüksek risk" oluşturduğunun izah edilmediğine dikkat çekilen başvuruda, "Amed Sportif Faaliyetler Spor Kulübü taraftarı olan 155 kişinin Erzurum ilinde zarar verici fiili bulunacağı ihtimaline ilişkin valiliğin sahip olduğu somut bir veri dahi olmamasına rağmen müsabakayı tamamıyla misafir gruplarının seyrine kapatmasının izahı mümkün değildir. Hukuk devleti ilkesinin bir gereği olarak devlet, öngörmesi muhtemel tehlikeleri önleyerek, kişilerin temel hak ve hürriyetlerini hukuka uygun şekilde kullanmalarını sağlayacak şekilde pozitif yükümlülüklerini almakla yükümlüdür. Taraftarların sosyo-kültürel yapılarını, illerin milli ve manevi değerleri kıstaslarına dayanarak; temel hak ve özgürlüklerin keyfi şekilde kısıtlanması müdahalenin soyut, belirsiz ve öngörülemez nitelikte olduğunu göstermektedir" denildi.
KARARIN YÜRÜTMESİNİN DURDURULMASI VE İPTALİ İSTENDİ
Spor müsabakaları, vatandaşların sosyalleştiği, örgütlendiği ve toplandığı yaşam alanları olduğu vurgulanan başvuruda, seyircilerin tribünlerde taraftarı olduğu takımlarının renklerini bulunduran formaları giymeleri, bayrak ve flamalarını taşımaları demokratik toplumlarda ifade özgürlüğünün bir biçimi olarak tezahürü olduğu vurgulandı. Seyircilerin tribünlere girişlerinin engellenmesi "toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı" ile "ifade özgürlüğü hakkı"nın kullanılmasının kısıtlaması sonucunu doğuracağı vurgulan başvuruda, seyirci yasağı kararının kararın yasal olarak "kanunilik", "ölçülülük", "belirlilik ilkelerini" karşılamadığı belirtildi. Başvuruda, yasağın yasal, anayasal ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne aykırı şekilde aykırı bir şekilde "eşitlik ilkesi ve ayrımcılık yasağı", "toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı" ile "ifade özgürlüğü hakkı"nın yasa, anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne aykırı şekilde sınırlandırılmasına sebebiyet vereceği belirtilerek, kararın yürütmesinin durdurulması ve dava sonucunda iptali istendi.