AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın imzası ile Meclis'e sunulan 2025 yılı bütçe teklifinin görüşmeleri, Plan ve Bütçe Komisyonu'nda sürüyor. İçişleri Bakanlığının bütçe teklifinin görüşmelerinin devam ettiği komisyonda Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Ağrı Milletvekili Sırrı Sakık konuştu.
‘HALK SİZE ‘İRADEME DOKUNMA’ DEDİ’
Sakık, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya seslenerek, “Sayın Bakan siz bizden ne istiyorsunuz? Hani ‘egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ diyoruz ama yüz yıllık bu cumhuriyet boyunca hiçbir dönem Kürt'ün iradesi kabul edilmedi. Bakın çok yakın bir tarihte 31 Mart 2021 yerel seçimlerini geride bırakıp geldik. 31 Mart seçimlerinde askerleri ve polisleri Şırnak'a Bitlis'e, Ağrı'ya ve birçok ilçeye gönderdiniz. Fakat birçok yerde halk size cevap verdi ve ‘Kardeşim benim irademe dokunmayın’ dedi. Ardından birkaç gün önce kayyum atandı. Esenyurt'ta başlayan ve sonrası Batman, sonrası Mardin ve Halfeti'de bir kayyım politikası uygulandı ve 2016 yılından beri de uygulanıyor. Asıl derinliklerine gidersek cumhuriyetin kuruluşundan bugüne kadar devam ediyor. Ben de yerine kayyum atanmış bir belediye başkanıyım. Arkadaşlarımız yalan söylemesin! Genel kurulda da halkı yanıltıyorlar, burada da yalan söyleyenler var, manipüle ediyorlar. ‘Efendim paralar bir yere gitti’ Sayın Bakan siz de bilirsiniz, kentte siz valilik ben de belediye başkanlığı yaptım. Bütün Ağrı halkı biliyor ve Ağrı milletvekilimiz de orada. Maaşını halka bağışlayan bir siyasetçiyim. Şimdi yalanlara gerek yok. Hele bir kayyum artığı mecliste çıktı dedi ki; ‘Belediyenin altında cephanelikler var Şırnak'ta!’ ki Şırnak'ta da bulundunuz” şeklinde konuştu.
HAYATIMIZI BARIŞA ADAMIŞ İNSANLARIZ’
Ali Yerlikaya’ya seslenerek “Nerede bir cephanelik varsa bize de kamuoyuna da söyleyin” diyen Sakık, silahların nerede olduğunu bilmek istediklerini belirterek, “Esenyurt'ta silah mı vardı? Mardin'de Ahmet Türk'ün elinde keleş mi vardı? Batman'da Gülistan'ın elinde bomba mı vardı? Hayır! Bunların hiçbiri doğru değil. Kayyım politikasını bu topraklarda uygulamak adına bütün yollar mübaht sayılıyor. Bakın aynı politikaları İsrail, Filistin için de söylüyor. Filistin'de masum insanları vurduğunda dönüp diyor ki camiyi vuruyor, hastaneyi vuruyor, okulu vuruyor. Ne diyor biliyor musunuz? Dönüp diyor ki caminin altında cephaneleri vardı. Hastanenin altında cephanelik vardı. Okulda cephanelik vardı. Ey arkadaşlar ne kadar birbirimize benziyoruz değil mi? Yalanlar konusunda! Yalan söylemeye gerek yok. Kimin ne suçu varsa bunları açık, net olarak ortaya koymalısınız. Toplum bu konuda bilgi sahibi olmalıdır. Yanıltmakla olmaz. Ahmet Türk'ten, Ahmet Özer'den, Gülistan'dan, Mehmet Karayılan'dan terörist çıkaramazsınız. Hepimiz hayatımızı bu topraklarda barışa adamış insanlarız. Biz silahı, şiddeti reddederiz. Ancak demokratik siyaset içinde ölürüz. Bu topraklarda bu halkın dili ve kültürünün var olabilmesi için mücadelemizi sürdürüyoruz” ifadelerini kullandı.
‘BÖYLE KARDEŞLİK OLMAZ’
Belediyelerin yazdığı “Önce yaya”, “Pêşî Peya” trafik işaretlerine de değinen Sakık devamla şunları kaydetti: “Burada yazan ‘İlk önce yayalara yol verin’, peki sizin o güçleriniz, kolluk kuvvetleriniz gece ellerinde boya kutularıyla Diyarbakır'ın, Batman'ın, Van'ın sokaklarında ne işleri var? Irkçı sloganlar yazıyorlar. Bu yazıların üstünü çiziyorlar ve sonra siz de dönüp diyorsunuz ki ya biz bu topraklarda kardeş değil miyiz? Vallahi böyle bir kardeşlik olmaz. Siz çok önemli görevlerde bulundunuz. Şırnak'ta bulundunuz. Siz Ağrı'da bulundunuz. Tekirdağ'da bulundunuz, Gaziantep'te bulundunuz İstanbul'da bulundunuz ama sizin sizden önceki bakandan bir farkınız vardı. Şimdi o bakana özenirseniz bizden de o cevabı alırsınız.”